
I. GİRİŞ
Miras bırakan kişinin ölümüyle birlikte, onun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisi sona erer ve söz konusu malvarlığı —aktif ve pasif değerleriyle birlikte— mirasçılarına intikal eder. Ancak mirasçıların tereke hakkında bilgi sahibi olmamaları, bazı malların gizlenmesi, kaybolması ya da hak kayıplarına neden olacak tasarrufların gerçekleşmesi gibi nedenlerle, mirasçılar ve diğer menfaat sahipleri açısından terekenin tespit edilmesi ihtiyacı doğar.
Bu bağlamda Türk Medeni Kanunu ve ilgili yargı içtihatları, terekenin kapsamı ile sınırlarının belirlenmesi için “Terekenin Tespiti Davası”nı öngörmüştür. Bu dava sayesinde terekeye dahil malvarlığı unsurları belirlenir, belgelenir ve hukuki koruma altına alınır.
Bu çalışmada, terekenin tespiti davası kavramsal olarak tanıtılacak; davanın dayandığı hukuki düzenlemeler, usul kuralları, uygulamadaki sorunlar ve Yargıtay içtihatları ışığında derinlemesine analiz edilecektir.
II. TEREKE KAVRAMI VE HUKUKİ MAHİYETİ
1. Tereke Nedir?
Tereke, murisin (miras bırakanın) ölüm anında sahip olduğu tüm malvarlığı değerlerini kapsayan bütündür. Bu, hem aktifleri (mal, hak, alacak) hem de pasifleri (borç, yükümlülük) içerir.
Tereke:
- Maddi mallar (taşınır-taşınmaz)
- Banka hesapları, menkul kıymetler
- Alacaklar ve sözleşmesel haklar
- Davalar ve takip hakları
- Borçlar ve sair yükümlülükler
gibi unsurlardan oluşur.
2. Terekenin Tespiti Nedir?
Terekenin tespiti, murisin ölümünden sonra, malvarlığına dâhil tüm hak ve yükümlülüklerin sistematik ve yasal bir şekilde belirlenmesi, belgelenmesi ve resmi tutanaklara geçirilmesidir.
Terekenin tespiti:
- Mirasçıların haklarını korumak,
- Saklanan malların tespiti,
- Hileli tasarrufları ortaya çıkarmak,
- Tereke borçlarının ödenmesinde adil paylaşım sağlamak,
- Mirasçılık belgesi veya tasfiye işlemleri için temel teşkil etmek
açılarından önemlidir.
III. HUKUKİ DÜZENLEME
Terekenin tespiti ile ilgili temel düzenlemeler şunlardır:
A. Türk Medeni Kanunu
- TMK m. 589 – Miras bırakanın ölümünden sonra, mirasçıların belirlenmediği hallerde terekenin korunması ve tespiti için yargı makamları resen ya da başvuru üzerine tedbir alır.
- TMK m. 590-591 – Sulh hukuk mahkemesi terekeye koruma önlemleri uygulayabilir, mühürleme ve envanter işlemi yapabilir.
B. HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu)
- Terekenin tespiti bir tespit davası niteliğindedir ve genel hükümler uygulanır.
C. Uygulamada Kullanılan Mevzuat
- Vesayet Daireleri Yönetmeliği
- Yargıtay içtihatları
- Noterlik Kanunu (vasiyetname ve belgeler açısından)
IV. TEREKENİN TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ BİR TESBİT DAVASI OLARAK NİTELİĞİ
1. Dava Türü
Terekenin tespiti davası, edim değil, tespit istemine dayalı bir davadır. Burada davacı, belirli bir malın terekeye ait olduğunun hukuken tespitini ister.
2. Amaç
- Mirasçının elinden kaçırılan, saklanan malların tespiti
- Hukuken ihtilaflı olan malın murise ait olduğunun belirlenmesi
- Miras paylaşımına esas olacak tespitlerin yapılması
Tespit sonunda elde edilen bilgi, diğer miras davalarına (örneğin miras taksimi, istihkak, tenkis, mirasın reddi gibi) zemin teşkil eder.
V. USULİ İŞLEYİŞ
1. Görevli Mahkeme
- Sulh Hukuk Mahkemesi, terekeye ilişkin işlemler konusunda görevli mahkemedir.
2. Yetkili Mahkeme
- Miras bırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi yetkilidir.
3. Dava Açma Hakkı Olanlar
- Yasal ve atanmış mirasçılar
- Vasiyet alacaklıları
- Tereke alacaklıları
- Diğer menfaat sahipleri (örneğin alacak davası açacak üçüncü kişiler)
4. Deliller
- Tapu kayıtları
- Banka dökümleri
- Noter belgeleri
- Tanık beyanları
- Resmi yazışmalar ve ihtarnameler
VI. DAVA SÜRECİ
- Dilekçe ile başvuru yapılır. Tespit edilmesi istenen mallar açıkça belirtilir.
- Mahkeme, mirasçılık belgesi olup olmadığını araştırır.
- Gerektiğinde bilirkişi, tanık, keşif gibi yöntemlere başvurur.
- Mahkeme, tespit edilen malları kararda belirtir.
- Dava sonucunda verilen karar tespit niteliğinde olup, icrai değil bildirici sonuç doğurur.
VII. ÖNEMLİ BİR HUSUS: ENVANTER VE MÜHÜRLEME
Terekenin tespiti süreci bazen, mühürleme ve envanter çıkartılması işlemleriyle karıştırılmaktadır. Bunlar farklıdır:
- Envanter → Resmi makamların (mahkeme veya noter) talebi üzerine, terekeye dâhil tüm malların dökümünü içerir.
- Terekenin Tespiti Davası → Tespitin hukuki yoldan yapılmasını içerir ve mahkeme kararıyla hüküm altına alınır.
VIII. TESPİT DAVASININ SONUÇLARI
1. Hukuki Güvence Sağlar
Tespit edilen malların murise ait olduğu ispatlandığında, mirasçılar lehine güvenli bir paylaşım zemini oluşur.
2. İleride Açılacak Davalara Dayanak Olur
İstihkak, tenkis, tasfiye gibi davalarda karar teşkil eder.
3. Tasarrufların Geri Alınmasına Yarar
Murisin sağlığında yaptığı muvazaalı satışlar bu yolla ortaya çıkarılabilir.
IX. YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME
- Yargıtay 8. HD., 2020/3814 E., 2021/2397 K. “Terekeye ait olduğu iddia edilen taşınmaz hakkında tespit kararı verilmesi yerindedir. Mahkemece malın murise ait olup olmadığı araştırılarak hüküm kurulmalıdır.”
- Yargıtay 1. HD., 2016/912 E., 2017/1442 K. “Davacı mirasçının, davalı mirasçının elinde bulunduğunu iddia ettiği malların terekeye dâhil olup olmadığını tespit ettirmesi mümkündür.”
X. UYGULAMADA SORUNLAR
- Saklanan Malların Tespiti Zordur
- Mallar üçüncü kişilere devredilmiş olabilir.
- Delil Yetersizliği
- Özellikle taşınır malların murise ait olduğunu ispat etmek güçtür.
- Tespit Davasının Geç Açılması
- Mallar başka kişilere satılmış, tahrip edilmiş veya kaybolmuş olabilir.
XI. SONUÇ
Terekenin tespiti davası, Türk miras hukukunda mirasçıların malvarlığı üzerindeki haklarını güvence altına almak ve murise ait mal ve hakların kaybolmasını önlemek adına büyük öneme sahiptir. Her ne kadar davanın icrai bir yönü olmasa da, ilerideki tüm miras işlemleri ve davaları için hukuki temel oluşturur. Bu nedenle mirasçılar ve ilgili kişiler, tereke hakkında şüpheleri varsa gecikmeksizin bu davayı açmalı ve mahkemeden terekenin kapsamlı biçimde belirlenmesini talep etmelidir.