1. GİRİŞ

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında görev yapan memurlar, yalnızca disiplin hükümleri değil, aynı zamanda ceza hukuku çerçevesinde işlenen suçlar nedeniyle de memuriyetten çıkarma yaptırımıyla karşı karşıya kalabilirler.

Kamu hizmetlerinin güvenilirliğini korumak adına, bazı suçlar doğrudan memuriyetle bağdaşmaz kabul edilmiş; bu suçlar sabit olduğunda memurun görevine son verilmesi bir zorunluluk haline getirilmiştir.

Bu makalede, ceza yargılaması neticesinde mahkumiyet alan memurların memuriyetle ilişiğinin kesilme süreci, buna dair yasal dayanaklar ve yeniden memuriyete dönüş imkanları ele alınacaktır.

2. HANGİ SUÇLAR MEMURİYETTEN ÇIKARILMAYA NEDEN OLUR?

2.1. 657 Sayılı Kanun Madde 48 – Genel Şartlar

Devlet memuru olabilmenin genel şartları arasında, kişinin bazı suçlardan mahkum olmamış olması yer alır. Madde 48/5 hükmü uyarınca;

Aşağıdaki suçlardan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunanlar, memur olamaz ve mevcut memuriyetleri sona erdirilir:

  • Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) sayılan yüz kızartıcı suçlar:
    • Zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik
    • Güveni kötüye kullanma, hileli iflas
    • İhaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma
    • Kaçakçılık, görevi kötüye kullanma, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar
    • Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar
    • Anayasal düzene karşı işlenen suçlar

Bu suçlardan mahkum olanlar, affa uğramış olsalar dahi memur olamazlar.

2.2. Mahkumiyetin Niteliği ve Süresi

Bazı suçlar açısından ise sadece kasıtlı suçlardan bir yıl veya daha fazla hapis cezası alınmış olması memuriyeti sona erdirmeye yeterlidir.

Bu durumda memurun mahkumiyeti kesinleştikten sonra, idare tarafından resen işlem tesis edilerek görevine son verilir.

3. MAHKUMİYET HALİNDE MEMURİYETİN SONA ERDİRİLMESİ

3.1. Ceza Kararının Kesinleşmesi Şartı

Mahkumiyet kararı kesinleşmeden, sadece soruşturma veya kovuşturma aşamasında memurun görevine son verilmesi hukuka aykırıdır.

Ancak, soruşturma sürecinde tedbiren açığa alınması mümkündür.

3.2. Disiplin Kurulu Kararıyla Atılma

Suç, memurun görevinden kaynaklıysa veya görevle ilgiliyse, idare ayrıca disiplin yönünden de işlem yapabilir. Ceza kesinleşmese bile disiplin soruşturmasıyla görevden çıkarma (657 sayılı Kanun m.125/E-g) uygulanabilir.

Özellikle:

  • Görev sırasında işlenen rüşvet, zimmet gibi suçlarda,
  • Kamu görevine olan güveni sarsacak fiillerde
    disiplin yönünden işlem yapılması idarenin yetkisi dahilindedir.

4. YENİDEN MEMURİYETE DÖNÜŞ ŞARTLARI

4.1. Ceza Mahkumiyetinin Ortadan Kalkması

Aşağıdaki durumlarda memuriyetten çıkarılan kişi yeniden memuriyete dönemez:

  • Affa uğramış olsa bile, yukarıda sayılan suçlardan mahkumiyet var ise, yeniden atama imkanı yoktur.

Ancak bazı istisnalar mevcuttur:

Durum 1: Mahkumiyetin Bozulması veya Beraat Kararı

Ceza mahkemesinden beraat, kovuşturmaya yer olmadığı, veya bozma sonrası düşme kararı çıkarsa, önceki memuriyet sona erdirme işlemi de dayanaksız hale gelir.

Bu durumda:

  • İdarenin re’sen memuru göreve iade etmesi gerekir.
  • Aksi halde idari yargıda iptal davası açılarak memuriyete dönüş sağlanabilir.

Durum 2: 1 Yıldan Az Kasıtlı Suç ve İnfazın Tamamlanması

Eğer memur, kasıtlı bir suçtan 1 yıldan az ceza almışsa ve bu ceza infaz edilmişse, 657 sayılı Kanun’da açık bir yasak bulunmadığı sürece, yeniden memuriyet başvurusu yapabilir.

Durum 3: Denetimli Serbestlik veya HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması)

HAGB kararları, kesin hüküm sayılmadığından memuriyetten çıkarma işlemi yapılamaz. Ancak HAGB süresi içinde kişi suç işlerse önceki ceza da açıklanabileceği için risk devam eder.

5. MAĞDUR MEMURUN HAK ARAMA YOLLARI

5.1. İdari İşleme Karşı Dava Açılması

Ceza mahkumiyetine bağlı olarak memuriyet sona erdirilmişse ve kişi karara itiraz etmek istiyorsa:

  • 60 gün içinde İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmalıdır.

5.2. Yürütmenin Durdurulması Talebi

Davacı, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç zarar doğacağını ispatlarsa, mahkemeden yürütmenin durdurulması talep edebilir. Bu talep kabul edilirse kişi, dava süresince göreve iade edilir.

6. ANAYASA MAHKEMESİ VE DANIŞTAY KARARLARINDA GÖRÜŞLER

Yüksek mahkemelerce içtihat haline gelen bazı önemli noktalar:

  • Suç ve ceza mahiyetine bakılmaksızın disiplin işlemleriyle adli işlemler birbirinden bağımsızdır.
  • Ceza davası sonucunda beraat kararı verilmesi, disiplin cezasını otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Ancak önemli bir delil niteliğindedir.
  • Anayasa Mahkemesi, ölçülülük ilkesi gereği, tek fiil nedeniyle hem ceza hem memuriyetten çıkarma işleminin uygulanmasını orantısız bulabilmektedir.

7. SONUÇ

Ceza mahkumiyeti, kamu görevlisi açısından sadece özgürlük kaybı değil, aynı zamanda meslek hayatının sonlanması anlamına gelebilir. Ancak hukuken korunması gereken bazı haklar mevcuttur:

🔸 Mahkumiyetin kesinleşmesi beklenmeden yapılan işlemler iptale tabidir,
🔸 Disiplin cezası ile ceza mahkumiyeti birbirinden bağımsız olarak denetlenir,
🔸 Mahkumiyet ortadan kalkarsa memuriyetin iadesi mümkündür,
🔸 HAGB ve beraat gibi durumlarda göreve dönüş hakkı doğabilir.

Bu nedenle, suç isnadıyla karşılaşan veya ceza alan memurların hukuki süreci titizlikle takip etmeleri, gerekirse yargı yoluna başvurarak haklarını aramaları büyük önem taşır.