I. GİRİŞ

Miras hukuku, bir kimsenin ölümüyle birlikte malvarlığının kime, nasıl ve ne şekilde intikal edeceğini düzenleyen özel hukuk alanıdır. Miras bırakanın vefatı ile birlikte mirasçılar, terekeye sahip olurlar. Ancak uygulamada, terekeye ait malların üçüncü kişiler tarafından haksız olarak elde tutulması, çevrilmesi ya da mal edinme iddialarıyla gasp edilmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda mirasçılar, söz konusu mal veya hakkın terekeye ait olduğunu ileri sürerek istihkak davası açabilir.

Bu dava türü, klasik anlamdaki istihkak davasından farklı olarak “mirasta istihkak davası” adını alır. Bu makalede, mirasta istihkak davasının hukuki temelleri, davanın unsurları, dava açma şartları, uygulamadaki görünümü ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı bir inceleme yapılacaktır.

II. TANIM VE HUKUKİ MAHİYET

1. İstihkak Kavramı

İstihkak, bir mal üzerinde mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürülen sahiplik iddiasıdır. Haksız zilyetliği elinde bulunduran kişiye karşı, gerçek malik tarafından açılan davadır.

2. Mirasta İstihkak Davası

Mirasta istihkak davası, mirasçının veya mirasçılardan birinin, murise ait olduğunu iddia ettiği bir malın veya hakkın, başka biri tarafından haksız şekilde elde tutulduğu veya miras dışında bırakılmaya çalışıldığı hallerde, bu malın terekeye ait olduğunun tespiti ve iadesi amacıyla açılan bir dava türüdür.

III. HUKUKİ DAYANAK

1. Türk Medeni Kanunu

  • TMK m. 599: Mirasçılar, murisin tüm hak ve borçlarına halef olur.
  • TMK m. 640 vd.: Tereke tasfiyesine dair hükümler.
  • TMK m. 683: Malik, malı zilyedinden isteyebilir (istisna durumlar dışında).

2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu

  • Davanın usul hükümleri bu kanuna göre yürütülür.

3. Yargıtay Kararları

  • Uygulamada istihkak davasına ilişkin içtihatlar, hukuki yönlendirme sağlar (örneğin, Yargıtay 1. HD, E. 2015/14796 K. 2016/17612).

IV. MİRASTA İSTİHKAK DAVASININ UNSURLARI

Bir mirasta istihkak davasının açılabilmesi için şu unsurların bir arada bulunması gerekir:

1. Davacının Mirasçılığı

  • Davayı açan kişi yasal veya atanmış mirasçı olmalıdır.
  • Mirasçılık belgesi ile ispatlanır.

2. Tereke Malı Olması

  • Uyuşmazlık konusu mal veya hakkın, murise ait olduğu ileri sürülmelidir.
  • Bu mal, tapulu taşınmaz, banka hesabı, araç, menkul ya da alacak olabilir.

3. Malın Başkası Tarafından Zilyetlikte Bulundurulması

  • Dava, terekeye ait malı elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır.
  • Zilyetlik haksız olmalı veya tartışmalı bir mülkiyet iddiası bulunmalıdır.

4. Davacının Mülkiyet Hakkı Talebi

  • Davacı, malın terekeye ait olduğunu iddia ederek istihkak talebinde bulunur.

V. DAVANIN TARAFLARI

1. Davacı

  • Tüm mirasçılar birlikte açabilir.
  • Miras ortaklığı adına bir mirasçı da açabilir (pay oranı belirtilmelidir).
  • Vasiyet alacaklısı bu davayı açamaz.

2. Davalı

  • Malı fiilen elinde bulunduran kişi (gerçek veya tüzel kişi).
  • Miras dışında bırakıldığını iddia eden kişiler.
  • Örneğin: Sağ kalan eş, evlatlık, murisin kardeşi, vasiyetnameyle mal edinen kişi.

VI. GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

1. Görevli Mahkeme

  • Dava, Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde görülür (HMK m. 2).

2. Yetkili Mahkeme

  • Genel yetki kuralı: Davalı yerleşim yeri mahkemesi.
  • Taşınmaz varsa, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir (HMK m. 12).

VII. DAVANIN KONUSU OLABİLECEK HALLER

  • Murisin ölümünden önce başkasına devrettiği malların muvazaalı (danışıklı) olduğu iddiası.
  • Mirasçılar dışında birinin murise ait taşıtı elinde bulundurması.
  • Banka hesabının murisin değil başka birinin adına geçirilmiş olması.
  • Tapu kaydında muris yerine başkasının görünmesi.
  • Sahte bağış veya satış yoluyla terekeden mal kaçırılması.
  • Murisin başka bir çocuğunu saklı paydan yoksun bırakmak amacıyla yaptığı işlemler.

VIII. İSPAT YÜKÜ

  • Davacı, malın terekeye ait olduğunu yazılı belge, tanık, bilirkişi, tapu kaydı, banka kaydı gibi delillerle ispat etmekle yükümlüdür.
  • Davalı, malın kendisine ait olduğunu ispatlamaya çalışabilir.
  • “Muris muvazaası” iddiası varsa, sağlığında mal kaçırma kastı ayrıca ispatlanmalıdır.

IX. ZAMANAŞIMI

  • Mirasta istihkak davasında genel zamanaşımı süresi 10 yıldır (BK m. 146).
  • Ancak mal haksız zilyetlikte bulunuyorsa ve malik durumu yeni öğrenmişse, zamanaşımı başlangıcı o tarihtir.
  • Süre, murisin ölüm tarihinden veya dava konusunun öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

X. DAVANIN SONUCU

Mahkeme, delillerin değerlendirilmesi sonucunda:

  • Malın terekeye ait olduğuna karar verirse:
    • Mal, zilyetten alınarak mirasçılara iade edilir.
    • Tapu, sicil, banka gibi kayıtlar değiştirilebilir.
    • Miras ortaklığı malı olarak tescil edilir.
  • Malın davalıya ait olduğuna karar verilirse:
    • Dava reddedilir.
    • Kötü niyetli zilyetlik varsa tazminat da gündeme gelebilir.

XI. UYGULAMADA GÖRÜLEN SORUNLAR

1. Muris Muvazaası İddiası

  • Sıkça başvurulan ama ispatı zor bir durumdur.
  • Murisin sağlığında yaptığı işlemlerin, gerçek niyetinin bağış olduğu iddia edilir.

2. Aile İçi Uyuşmazlıklar

  • Davalı genellikle diğer mirasçılardan biri olduğundan, aile içi çatışmalara yol açar.

3. Delil Yetersizliği

  • Yıllar geçtikçe delillerin kaybolması nedeniyle ispat güçleşir.

4. Tereke Tasfiyesi ile Karıştırılması

  • Mirasta istihkak davası, tasfiye davası değildir. İki dava birleştirilemez.

XII. YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME

Yargıtay uygulaması, murisin sağlığında yaptığı malvarlığı devirlerinin çok sık muris muvazaası yoluyla terekeden mal kaçırma olarak değerlendirilmesine dayanır.

Örnek Karar:

“Murisin ölümünden önce taşınmazlarını diğer mirasçılarından mal kaçırmak kastıyla devrettiği sabittir. İstihkak davasının kabulü ile tapu iptal ve tesciline karar verilmesi yerindedir.”
Yargıtay 1. HD, E. 2016/9842, K. 2017/11365

XIII. SONUÇ

Mirasta istihkak davası, miras bırakanın terekesine ait bir malın başkaları tarafından haksız olarak elde tutulduğu durumlarda, bu malın tekrar miras ortaklığına kazandırılması amacıyla başvurulan son derece önemli ve etkili bir hukuki yoldur. Uygulamada sıklıkla muris muvazaası ve mirastan mal kaçırma ihtilaflarıyla gündeme gelir.

Mirasçılar, haklarını korumak adına bu davayı etkin ve zamanında açmalı, güçlü delil yapısı oluşturmalı ve mümkünse hukuki destek almalıdır. Aksi takdirde, miras payları azalabilir ya da tamamen yok olabilir.